
Oyunculuk performanslarına ilk olarak kısaca değinirsek; Mert Fırat görüntü olarak Ozan karakterine tam olarak oturmuş. Sesi ile duruşu ile tam olarak bize Ozan’ı anlattı. Oyunculuk performansı da gayet başarılı idi. Melisa Süzen Türkiye’nin en iyi kadın oyuncularından biri olduğunun hakkını vererek oynamış. İkilinin uyumu ve performansı göz dolduracak biçimde iyiydi. Lakin yan karakterler yok gibiydiler. Burada senaryo ve kurgunun o oyunculara bir şey sunmamasından kaynaklanıyor. Yan karakterlerin hepsi boş tipler olarak kalmış. Filmden çıktıktan sonra nerede ise hiçbiri aklınızda kalmıyor.

Sıra geldi filmimizin olumsuz yanlarına, “Bir Varmış Bir Yokmuş” Mert Fırat ve İlksen Başarır ikilisinin yarattığı dördüncü film. İlk iki filmleri olan "Başka Dilde Aşk" ve "Atlı Karınca"
gayet hoş ve başarılı filmlerdi. Üçüncü filmi olan "Erkek Tarafı Testosteron" filmi ile popüler kültür sinemaya geçen ikili bu filmde de popüler kültür sinemasında gişeden pay almak için film yapmışlar. İlk iki filminde açık ve net olarak halk sorunlarına eğilen ve gelecek vaat eden ikili son iki filmi ile maalesef hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Çekim mekanı olarak kullanılan Beşiktaş semtinde sürekli her gün olay olurken, oradaki sahnelerin birinde bile olay yok. Rokcı star ve arkadaşlarının tek muhabbeti kadın erkek ilişkileri, bir kez dünya ve gündem hakkında konuşmuyorlar. En azından Dumandan “biberine gazına jopuna sopasına tekmelerin hasına eyvallah eyvallah” duymayı bekledik. Çünkü aşkta, hayatta ülkende ve dünyada ki siyasetten bağımsız gelişmezken bu ikiliden daha cesaretli daha halkın sorunlarına yönelik işler beklediğimiz ortadadır. Böyle bir grizgah yaptıktan sonra; tek düze bi aşk hikayesi, tamamı ile klişeler ile yürüyen bi senaryo, kurgu da zayıf. Bir sonraki sahneyi veya diyaloğu tahmin etmekte zorlanmıyorsunuz. Bunun yanı sıra uzun süresi ile bizlere bol bol gereksiz sahneler izletiyor. Teknik olarak ise, sürekli yakın plan kullanılmış ve netlik kaydırma yapılmış, gözümü çok rahatsız etti. Ve genel planlar yok denecek kadar az, bu da seyirciyi yoran başka bi nokta. Son eleştirim ise; şu sonunu illa mutlu bitirelim mantığını sevmiyorum. Sırf bu yüzden sonunu mutlu bitirmek için zorlama finaller çekiliyo ve çekilmişte. Ama "Başka Dilde Aşk"’ta yaptığı final sahnesi bugün bile hala aklımızda.