Sarhoş Kedi Hikayeleri - Sayfa 16

Bize bir şans verseler, kendi "yaşam senaryonu kendin yaz" deseler, şüphe etmeden kabul ederiz. Bu büyük bir avantaj gibi geliyor dimi? Hatta kulağa da çok hoş geliyor, "Miyauvvella!" (kedilerin lisanında "harika" anlamına gelmektedir) Ve bu düşündüğümüz büyük avantajı elimize yüzümüze, patimize kuyruğumuza bulaştırıp, araba altlarında mazot koklamaya, karton evlerde yaşamaya devam ederiz. 

Senaryo yazmak kolay gelir birden... Başlarsın yazmaya. Oysa bitti sandığın o kusursuz sahnelerinde bir sürü eksik bulur yönetmeniniz. Yönetmene ilerleyen bölümlerde rastlayacaksınız. Hakkınızı kullandınız ve kendi senaryonuzu yaşamaya başladınız. İşte şimdi ortaya çıkıveriyor eksikleriniz. Suratınızı kızartıyordur belkide. Seyircinin bazı sorularına bir tek yazar yanıt verebilir. O, sizin yorumlarınıza da bırakmış olabilir fakat yinede işin aslını öğrenmek için sordular size; "Bu kedinin ne işi var hayatımda?" diye. Ne tür bi bok yemeyi tercih edersiniz o an?

Herkesi senaryonuzun içine dahil edebilirsiniz. Bunda bir sıkıntı yok gibi. Fakat unuttuğumuz bir kilit nokta var. Sadece size gelmemişti, kendi senaryonuzu yazma şansı. Rol verdiğiniz herkes bir şeyler karaladı kendisi için. En iyisi için... Şimdiki hayatlarından daha iyi bir konumda olmak için hayallerini yazdılar. O hayallerde sen yoktun.

Şimdi kilidi açıyoruz. Yazdıklarımızı çöpe atıyoruz. Hem bi düşünsene "kilitler neden icat edilmek zorunda kaldı?" diye. Kedi saflığında düşünüldüğünde: "Kilitlerin anahtarı olduğuna göre... yani bir şans meselesi değildi uyuşmak."