Bruce McDonald yönetmenliğinde 96 dakikalık bir Kanada yapım olan film; dram, gizem, gerilim, korku ve psikolojik ögelerle dolu. 2008 yılında çekildiğini filmi izledikten sonra gördüm. Filmin izleyen üzerinde bıraktığı en büyük etki 96 dakikanın bir bina hatta bir oda içerisinde geçiyor olmasıdır. Ve sadece ağırlıklı olarak iki, ama toplamda dört oyuncunun yüzünü görebiliyoruz. İşte onların isimleri ise: Stephen McHattie (Grant Mazzy), Lisa Houle (Sydney Briar), Georgina Reilly (Laurel-Ann Drummond), Hrant Alianak (Dr. Mendez). Filmin Türkçe çevirisi "Öldüren Kelimeler".
Tabi maliyeti düşük bir film olabilir çünkü içerisinde pek aksiyon, efekt yada pahalı sayılabilecek bir şey yoktu. Ama kelimeler üzerinde o kadar hoşuma giden sahneler oldu ki, tıpkı küçüklüğümde ve şimdiki halimde de düşündüğüm olayın üzerinde durmuşlar. Bir kelimeyi ne kadar tekrarlarsan anlamından o kadar uzaklaşır ve anlamsızlaşmaya başlar. Konu itibariyle gerçeklik payını bir yana bırakırsak (tamamen kurmaca bir metin) gayet kısıtlı bütçeyle güzel işlenmiş bir eser olduğuna inanıyorum. Farklılık arayanlara önerilebilir. Elbette biraz sabırda isteyebilen film cinsinden. Ama bir filmi izlemeye başladıysanız onu yarıda bırakmanız çok ayıp olur.
Küçük bir kasabanın radyo binasında geçen olayın, dışarısı ile tek bağlantıları bir muhabirleridir. Gidip gözleriyle tanık olmadıkları tanımlanamayan olayı radyoda anlatmak nasıl bir şey onu tam çözemedim -bence oraya yaratıcılık giriyor- ama gayet iyi idare edilen bir radyo programı oluyordu. Virüslü kelimelerin söylenmesi ile kişi bilincini kaybediyor ve saldırganlaşmaya başlıyor. O kısımlar pek etkileyici gelmedi ama bu sorunun çözümünde radyo programcısının yani Grant Mazzy'nin cümleleri çok iyiydi. Film hakkında genel eleştirileri okuduğumda ise yüksek bir oranda filmi beğenmeyen kişi sayısına ulaşabilirsiniz. Sıradan birinin sıkılacağı bu film, gerçek film sevenlerin hoşuna gidebilir, şunu yeniden söylemeliyim ki, kısıtlı bir bütçe ile orta seviyenin üzerinde bir yapım olmuş.
Neler öğrendiğimize gelecek olursak: Bence kelimelerin bir anlamı yoktu, onlara biz anlam yükledik ve yüklediğimiz anlamlar bizimle beraber yıldan yıla değişiyor. Elbette bir "masa" yüzyıllarca masa olarak bizimle yaşayabilir. Ama şu da var ki, dilimize yabancı kelime olarak giren çeşitli sözcüklerin sonradan Türkçeleştirilmiş hallerine rastlıyoruz. Ki bunlarında değişeceğine inanıyorum. Kelimeler değişkendir. Sürekli kullanıldığında anlam kaybeden kelimeler arasında sevgililer için kullanılan güzel anlamlara gelen sözcükler var. Ne kadar sık sarf edersek o kadar anlamını yitirecektir. Kelimelerin kıymetini bilelim mi?