İstanbul'da yaşayan ve iki yaka arasında geçiş yapmak isteyenlerin sıkça kullanmak için başvurduğu ulaşım ulaşım aracı Metrobüs. Boğaziçi Köprüsünden bindim ve Avrupa yakasına geçerken ilk uğradığı durak olan Zincirlikuyu durağında şöyle bir baktım havaya... Ki güneşi göremedim. Binaların en üst katına bile güneş vurmuyor. Çünkü binalar güneşten daha yüksekte! Metrobüsteyken kendimi lağım çukurunda hissettim böyle pis pis ter kokanlar, kadınların güzel kokmaya çalışan parfümleri, saç kremleri falan... Duraklarda kapı açılınca içeriye azda olsa oksijen girebiliyor. Bazen korkuyorum İstanbul'daki motorlu taşıtların toplamının üç katı şehirdeki insan sayısına eşit mi diye? Metrobüs bilindiği üzere Zincirlikuyu durağında aktarma yapıyor. O aktarma esnasında kafanızda sadece bir soru var, oda: "Acaba kaçıncı metrobüse binebilirim?" gibi bir sorudur. Ben bugün 4.süne binebildim ki bence iyi bir rakam. İşte o durakta kaldırım var, yani her durakta var bu kaldırım şeysi ama o durakta insanlar kaldırıma sığmıyor üstelik yola taşıyor ve dahası ise yolda kaldırıma paralel üç sıra oluşuyor. Neredeyse metrobüsün eni yola sığmayacak. Zaten metrobüs ile yoldaki yolcu arasında 10-15 cm var. Tehlikeli durum.
Sonra kıyasladım Antalya ile İstanbul'u... Tabii kıyaslanacak kadar denk değiller ama Antalya ulaşım için daha rahat, ama baya bir rahat geliyor. Eğer Antalya'da bir evim olursa kesinlikle oraya sık sık kaçabilirim. İstanbul'da bir yere kadar dedirtiyor artık.